türkiye’de kumar yargı yetkisi ğidi 6

Kumar ve ölüm yahut ABDde hukuk ve adalet DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

(2) Dinî ibadet ve ayinlerintoplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırıbaşka bir davranışla engellenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkraya göre cezaverilir. (6) Suç sonucu mağdurun bitkiselhayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasınahükmolunur. (4) Suçun işlenmesi sırasındamağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanılmasıdurumunda kişi ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezalandırılır. (5) Bu suçun ihmali davranışlaişlenmesi hâlinde, verilecek cezada bu nedenle indirim yapılmaz. – (1) Organ veya dokularını satan kişi, resmîmakamlar tarafından haber alınmadan önce durumu merciine haber verereksuçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz. (2) Bu suçun bir örgütünfaaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek cezalar yarı oranındaartırılır. (5) Bu madde gereğince kamudavasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel hakkın istenmesine,malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.

Bunun aksi yönünde bir düşünce yasaklanmış bir faaliyeti gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişiyi vergi kanunları açısından korumak anlamına gelecektir ki, bu durum yukarıda bahsi geçen ilkelere hiçte doğru olmayan istisnalar getirmiş olacaktır. Diğer taraftan yasal sınırlar içinde faaliyette bulunan kişilerin “yasa dışı faaliyetler ile elde edilen gelirin daha karlı olduğu” düşüncesiyle toplumsal vergi ahlakının da bozulmasına sebep olacaktır. “Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK)”; profesyonel futbol faaliyetinde bulunan kuruluş, futbolcu, hakem, antrenör, yönetici ve profesyonel futbolda görevli diğer kişilerle ilgili olay ve fiillere ilişkin disiplin işlerine bakmaktadır. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, aşağıda inceleyeceğimiz Tahkim Kurulu ve MHK gibi, görevlerinde ve verdikleri kararlarda bağımsızdır. Profesyonel futbol şubesi bulunan kulüpler, genel kurullarınca onaylanan gelir ve gider tabloları ile bilanço ve gelecek döneme ilişkin bütçelerini ve genel kurul tutanaklarını genel kurullarının yapılış tarihini izleyen otuz gün içinde TFF’ye göndermekle yükümlüdür. TFF, kulüplerce gönderilen mali bilgileri denetleme hakkına sahiptir[88]. Maddesibağlamında temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması bakımından kanunilikşartını taşımadığı gerekçesiyle iptaline karar vermiştir. Anılan Kanun’un genelgerekçesi, amaç ve kapsamını gösteren 1. Maddesi, internet ortamında yapılanyayınlara erişimin engellenmesi usullerini düzenleyen 8., 8/A, 9. Ve 9/Amaddeleri bir bütün hâlinde ele alınıp değerlendirildiğinde 9.

Bu amaçla yetiştikleri okul ve üniversite müfredatlarının ülkemizin geleceğinin öncelikli belirleyicilerinden olacağını çok iyi biliyoruz. Eğitim ve Öğretim sistemimizde öncelikli olarak yapılmasını gerekli gördüğümüz uygulamalar Milli Eğitim ve Yükseköğretim sistemlerinin paydaşlarının hizmet ve çalışma koşullarının maddi ve manevi olarak iyileştirilmesine dönük olmalıdır. Bu nedenle öncelikli olarak, gerek öğrencilerimizin gerekse öğretmenlerimizin öncelikli olarak çözüme kavuşturulması gereken meselelerine odaklanacağız. Eğitim ve öğretim sistemi içerisinde sayıları 27 milyonu bulan okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerimiz ile 1,5 milyonun üzerindeki eğitimcimiz, akademisyenimiz ve idari personelimiz bulunmaktadır. Bu rakamlar göstermektedir ki ülke olarak en büyük zenginliğimiz genç ve dinamik nüfusumuz, evlatlarımızdır. “Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği”nde belirtilen şartlara uymadığı için gazilik unvanı verilmeyen, ancak çalışamayacak durumda olan sayıları binler ile ifade edilen vatandaşlarımızın bir an önce gazilik unvanına kavuşması için çalışmalar yapacağız. Zihinsel engelli, otistik ve down sendromlu olan bireylerin ve ailelerinin; sosyal güvenlik, sosyal yardım ve sosyal hizmetlerden daha etkin biçimde yararlanmasını ve toplumsal yaşama tam katılımlarını sağlayacağız. Otizm, zihinsel otistik ve down sendromlu olan bireyler için tam süreli bakım ve rehabilitasyon hizmetleri geliştirecek, yaygınlaştıracak ve özel eğitim saatlerini artıracağız.

Kamu harcamalarını finanse etmek için hükümetlerin başvurdukları temel gelir kaynağı ise vergilerdir. Buna göre, sadece devamlı olarak yapılan serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olacaktır. Devamlı olarak yapılmayan arızi nitelikteki serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen kazançlar ise arızi kazanç olarak vergilendirilecektir. Ceza Kanununun uygulanmasında kumar, paribahis amacıyla icra edilen ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır” şeklinde ihdas edilen hükümler ile hem kumar oynamak hem de kumar oynatmak için yer ya da imkân sağlamak yasak faaliyet kapsamına alınmıştır. Bu durumda, kanaatimizce, Genelev işleticisine veya herhangi bir randevu evine bağlı olarak gizli veya izinli olarak çalışan genel kadınların gelirleri ücret kapsamında değerlendirilip stopaj usulü ile vergilendirilmelidir. [119]    Hukuk yargılamasında, hüküm, gerçekten açık değil, müphem ya da çelişkili ise mahkeme hükümdeki bu çelişkiyi ortadan kaldırmakta ya da hükümdeki açık olmayan hususu gidermektedir, Pekcanıetez, H., Atalay, O., Özekes, M., Medeni Usul Hukuku, Temel Bilgiler, Ankara, 2001, s. [38] TİCİ’nin ilk başkanlığını Galatasaray Kulübü’nün kurucusu Ali Sami Yen yaparken, asbaşkanlık görevlerini de Burhan Felek ve Ali Seyfi üstlenmiştir. 13 Nisan 1923 tarihinde, bir başka deyişle henüz Cumhuriyet ilan edilmemişken, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı’nın yapısı içinde “Futbol Heyeti Müttehidesi (Futbol Federasyonu)” oluşturulmuştur. Futbol Federasyonu, 21 Mayıs 1923’te FIFA üyeliğine[71] kabul edilmiş ve ardından Türk milli futbol takımını kurmuştur[72]. Bu nedenleçoğunluk kararına katılmıyor ve kuralların iptali isteminin reddi gerektiğini düşünüyoruz.

Disiplin mahkemeleri, “yargısal rol” ifa eden ve bir “adli fonksiyona” sahip bulunan, keza belli bir usul izleyerek ve hukuk kurallarına dayanarak karar veren ve kararları Devlet gücüyle icra edilen kanunla kurulmuş mahkemelerdir. Disiplin mahkemelerinin Anayasal temeli  bulunduğu gibi kuruluş ve işleyişi 477 sayılı Kanunla belirlendiğinden AİHS’nin 6. Maddesinde yer alan kanunla kurulmuş bir mahkeme kriterini karşılamaktadır. Bu mahkemelerin hâkim olmayan kişilerden kurulu olması tek başına AİHS’nin 6. Maddesi anlamında “mahkeme” olarak kabul edilmemesi için yeterli değildir.

Disiplin cezalarının denetim mercii olan AYİM’nin yapısı ve işleyişindeki aksaklıklar, 5982 sayılı Kanun hükümleri de göz önüne alınarak giderilmelidir. Bu kapsamda, öncelikle Başsavcılık düşüncelerinin taraflara tebliği sağlanmalıdır. Her ne kadar    AİHM Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AYİM’de görevli subay üyelerin bağımsızlığını Sözleşmeye uygun bulmuş ise de, subay üyelerin görevleri sonunda tekrar TSK kadrolarında görev yapacakları dikkate alındığında bu durum davacılar üzerinde ciddi endişe kaynağı olmaktadır. Kanaatimizce AYİM’de görevli subay üyeler ya kuruldan çıkarılmalı ya da bir daha idareye dönmeyecek şekilde emekli olana kadar atanmalıdır. AYİM uygulamalarında disiplin cezalarının konu unsuru yönünden denetim, aslında disiplin cezası olmayan idari uyarı yazılarının disiplin cezası kabul edilerek kayıtlara geçirilmesi işlemlerinde ortaya çıkmaktadır. AYİM istikrarlı bir şekilde idari soruşturma raporlarını bir hazırlık işlemi olarak görmekte ve idari davaya konu olamayacağı yönünde karar vermektedir[794]. İdari soruşturma raporlarını bir disiplin cezası olarak kabul etmek de mümkün değildir. AYİM bir kararında; uyarı yazının disiplin cezası olarak kabul edilebilmesi için içeriğinde, öncelikle amir tarafından disiplin tecavüzü oluşturduğu değerlendirilen eylemin işlendiği yer ve zamanın maddi olarak belirtilmiş olmasını, bunun yanı sıra cezalandırma iradesinin açıkça ifade edilmiş olmasını aramıştır[777]. Ancak AİHM, önüne gelen uyuşmazlığın “cezai yada medeni” nitelikte olup olmadığını iç hukuktan bağımsız kendisi belirlemekte ve iç hukukumuzda disiplin cezası olarak kabul edilse dahi bu uyuşmazlığı “cezai veya medeni” bir uyuşmazlık olarak kabul edebilmektedir.

  • Gönderi adreslerinde daima Alıcının tam adresi, telefon numarası ve e-posta adresi yer almalıdır.
  • Hiçbir harekette bulunmamak, pasif kalmak ile de memurluk vakarına yakışmayacak bir “tutum” takınılmış olunabilir.
  • Maddeleri disiplin amirlerine bu konuda takdir yetkisi tanımaktadır.

Başka bir kararında; “…Davacı hakkında tesis edilen ikinci işlem, sebep işlemi olarak idari uyarı yazısına dayalı olarak tesis edilen disiplin ceza puanının düşülmesi işlemidir. Bu işlem sebep yönünden birinci işleme dayalı olarak tesis edilen bununla birlikte tamamen ondan bağımsız ve ayrı bir idari makam olan Kara Kuvvetleri Komutanlığınca tesis edilen işlemdir. Kara Kuvvetleri Komutanlığının yetkili amir tarafından tesis edilen idari uyarı işlemini geri alma, niteliğini değiştirme veya başka bir işlem tesis etme yetkisi bulunmamakta, buna karşın bu işleme dayanarak yeni işlem tesis edebilmesi mümkündür. Aksine görüşler bulunmakla birlikte, sebep unsurundaki hukuka aykırılıkların, yokluk oluşturabileceği kabul edilmektedir.[889]  Disiplin cezaları bakımından sebep unsurunun yokluk hali sayılması, kanaatimizce maddi yokluk hallerinde söz konusu olabilir. AYİM’nin geçmiş yıllarda zamanaşımı süresi geçirildikten sonra verilen disiplin cezalarının yok hükmünde sayılması gerektiği yönünde kararları bulunmakta ise de son zamanlarda bu içtihadından dönmüş, bu hukuka aykırılığı yokluk sebebi saymamıştır. Kara Kuvvetleri Komutanlığının özlük dosya devamlı talimatı incelendiğinde “Beşinci Bölüm”ün adli işlemler grubu olarak ayrıldığı, disiplin cezalarına ait işlemlerin bu bölümde muhafaza edileceği görülmektedir. Resmi belge niteliğinde olan, savunma istem yazılarının ve savunmaların, sonuçta disiplin cezası verilmemiş olsa dahi davacının özlük dosyasında muhafaza edilmesinde mevzuata ve hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır[790]. AYİM idari yazılarının esastan incelemesinde disiplin amirlerine geniş takdir yetkisi tanımaktadır. 1602 Sayılı AYİM Kanununun 21/2 nci maddesindeki yargı yerlerinin yerindelik denetimi yapamayacağına ilişkin hüküm karşısında maddi vakanın incelenmesinin mümkün olmadığını belirtmekte aksini kanıtlayıcı belge bulunmadığı takdirde, idari işlemin hukukilik karinesinde yararlanması ilkesini de gözeterek maddi olayı doğru kabul etmektedir[785]. Örneğin “…Yaşanan son olay nedeniyle savunmanızı alarak size ceza vermek istemiyorum. Davranışlarınızı bir subaya ve bir Tim Komutanına yaraşır seviyeye getirmenizi sizden bekliyor ve sizi son kez yazılı olarak ikaz ediyorum. Bu yüzden kural olarak idari işlemler ve dolayısıyla da disiplin hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar kapsam dışında kalmaktadır[741].

29 Ekim 1936 günü Türkiye genelindeki tüm sporcular Türk ve parti bayraklarıyla resmi geçit yapmışlar ve törenlerle partiye üye olmuşlardır[42]. Ülkemizde futbol, ilk olarak, 1890 senesinde İzmir’de ticaret ile uğraşan İngiliz ailelerinin kendi aralarında Bornova çayırında yaptıkları karşılaşmalarda görülmüştür[31]. Daha sonra (1894) yine İngilizler, İstanbul’un Kadıköy yakasında futbol oynamaya başlamışlardır. Kadıköy ve çevresinde, İngilizlerin kurdukları takımlar kendi aralarında hafta sonları futbol karşılaşmaları düzenlemişler; bunu, İstanbul’da bulunan azınlıkların kurduğu takımlar izlemiştir. Bu arada, kimi Türk gençleri de futbolla ilgilenmeye başlamışlar; ancak Hz. Hüseyin’i şehit eden Muaviye taraftarlarının onun kesik başı ile top gibi oynadıkları yolundaki dinsel bir söylenti dolayısıyla o dönemde futbola “gavur işi” ve “günah” gözü ile bakılmıştır. Buna karşın, Bahriye mektebi öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan) ve Hariciye Nezareti’nde görevli Reşat Bey’in (Danyal) girişimleri sonucu bütün oyuncuları Türk olan ilk futbol takımı 1901 senesinde Kadıköy’de kurulmuş ve saray hafiyelerinin dikkatini çekmemesi için takıma İngilizce “Black Stocking (Kara Çoraplılar)[32]” ismi konulmuştur. FIFA, dörtte üçü Avrupa’da bulunan, 300 binden fazla kulübe dağılmış olan 25 milyondan fazla oyuncuyu[17] denetlemektedir.